Kullanıcı Girişi

Kullanıcı girişi yapabilmeniz için kullanıcı adı ve parolaya sahip olmanız gerekmektedir. Üye değilseniz sağdaki bölümden üyelik kaydı gerçekleştirebilirsiniz.

Şifrenizi unuttuysanız sağdaki Yeni Üyelik/Şifremi Unuttum bölümüne sadece email adresinizi giriniz.

Giriş

Giriş Formu

 

Yeni Üyelik/Şifremi Unuttum



..:: Kitapistanbul ::..
Kitap Kültürü Platformu
  • Michel Foucault, Ders Özetleri 1970-1982, Selahattin Hilav, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 1993
Toplumumuzda bir başka dışlama ilkesi daha var: bu bir yasak değilse bile, bir paylaşım ve bir kovuş. Akıl ile delilik arasındaki karşıtlığı kastediyorum. Orta Çağ'ın derinliklerinden buyana deli, söyleminin diğer insanlarırikiler gibi yayılabilmesine imkan bulunmayan kişidir: söylediği şeyin bir hiç ve söylenmemiş kabul edildiği, ne doğruluğu ne de önemi olduğu, adalet önünde değer
taşımadığı, bir eylemi veya bir sözleşmeyi doğrulamaya yetmedi­ği, hatta kilisede bile özün -biçim- değiştirmesine ve kutsal ekme­ği bedene dönüştürmeye yardım etmediği görülür; buna karşın, her türlü söylemin karşıtı olarak, ona, gizli bir hakikati bildirmek,
gelecekten haber vermek, olanca saflığı içinde, başkalarının bilgeli­ğinin farkedemediklerini görebilmek gibi tuhaf güçler yakıştırıldı­ğı da olur. Yüzyıllar·boyunca Avrupa'da, delinin söylediğinin ya hiç işitilmemiş olduğunu, ya da, işitildiğinde, ona bir hakikatin sesiymiş gibi kulak verildiğini saptamak oldukça gariptir. Sözleri ya -daha ağza alınır alınmaz dışarı kovularak- hiçliğin içine yuvarlanıyordu, ya da içinde saf veya hilekar bir akıl, aklı başında insanlarınkinden daha akıllı bir akıl bulunup çıkarılıyordu. Ne olursa olsun, ister dışlanmış, isterse, dar anlamıyla, akıl tarafından gizlice kuşatılmış olsun, bu söylem ortada değildi..Delinin divaneliği söylediklerinden anlaşılıyordu: onlar düpedüz, paylaşımın işlediği alandı; ancak bu söylenenler, hiçbir zaman bir araya toplanmıyor, dinlenmiyordu. XVIII. yüzyılın sonuna gelene dek, gösterdiği de­ğişikliğe karşın, bu söylenmede neyin söylenmiş olduğunu (nasıl söylenmiş olduğunu, neden söylenmiş olduğunu) araştırma dü­şüncesi, herhangi bir hekimin aklına asla gelmedi. Delinin bütün o devasa söylemi gürültüye dönüşüyordu; ve ona ancak simgesel bir biçimde, korunmasız ve uzlaştırılmış olarak tiyatro sahnesinde ilerlediği zaman söz veriliyordu, zira burada maskeli hakikat rolünü üstlenmekteydi.
Yazarla yapılan bir roportaj bulunmamaktadır.
Yorum yazmak için sitemize üye olmanız gerekmektedir. Lütfen sayfanın üst tarafındaki kişi simgesine tıklayarak yeni üyelikten üye bağlantısını alınız ve yönergeleri takip ediniz. Bu kitaba ilk yorum yapan siz olun
Yetkisiz Kullanıcı. Lütfen site yöneticisi ile görüşünüz.

Microsoft OLE DB Provider for ODBC Drivers error '80040e21'

ODBC driver does not support the requested properties.

D:\HOME\KITAPISTANBUL.COM\HTTPDOCS\WWWROOT\../include/functions/functions.inc, line 1060