Kullanıcı girişi yapabilmeniz için kullanıcı adı ve parolaya sahip olmanız gerekmektedir. Üye değilseniz sağdaki bölümden üyelik kaydı gerçekleştirebilirsiniz.
Şifrenizi unuttuysanız sağdaki Yeni Üyelik/Şifremi Unuttum bölümüne sadece email adresinizi giriniz.
Edebiyat Âlemi’nde Ne Var ne Yok?
Kimi dergiler tam takım hâlinde kütüphanelere girme becerisini bir türlü gösteremezler. Bu onların suçu değildir elbette. Zamanında yayınlanmış nice dergiyi takip edip de ciltletmediği için kaybetmiş çok kişioğlu vardır şu yeryüzünde.
Edebiyat Âlemi de bu dergilerden biridir. Derginin ne Ankara Millî Kütüphanede ne de Türk Tarih Kurumu Kütüphanesinde bir takımı vardır. 34 sayı çıkmıştır ve son sayısı bir Yahya Kemal özel sayısıdır.
Derginin Ali Birinci Kütüphanesinde bulunun eksiksiz takımını incelerken bu dergide yayınlanmış dikkat çekici bir kısım yazıların kitaplaşabilecek boyuta ulaştığını müşahede ettim. Takip edebildiğim kadarıyla burada söz edeceğim yazı dizileri kitaplaşmamıştır.
Zuhuri Danışman’ın “Sahneye Çıkarılan Türk Edibleri” üst başlıklı yazı dizisi sekiz bölüm sürmüş. Neresinden bakılsa ilgi çekici bir başlık taşıyor. Burada Yunus Emre, Nef’î, Cem Sultan, Ahmed Paşa, Süleyman Çelebi, Hacı Bayram Velî, Rûhî-i Bağdadî, Yavuz Sultan Selim ve Fuzulî’den söz edilmektedir. Bir tarihçi olarak tanıdığımız Danışman’ın kaleminden çıkmış bu yazı dizisi ufak ve sevimli bir kitap teşkil edebilir görünüyor.
İsmail Oğuz, “İslâm’ın Büyük Mutasavvıfları” başlıklı on iki bölümlük yazı dizisinde ağırlıklı olarak Muhyiddin-i Arabî üzerinde duruluyor. Son üç bölümünde ise Ferîdeddîn-i Attâr ele alınıyor. Bir yazar olarak ismi meşhur olmayan Oğuz’un bu yazı dizisi acaba kitaplaşmış mıdır?
M. Tevfik Ararad’ın Yunus Emre hakkındaki beş bölümlük etüdü de kitaplaşsa hiç fena olmayacak çapta gözüküyor. Yunus hakkında eski süreli yayınlarda kalmış böyle çok yazı dizisi vardır aslında. Ararad’ın yazı dizisi “Bir Ben Vardır Bende “Ben”den İçeru” başlığını taşıyor.
Yine Edebiyat Âlemi’nde Baha Doğramacı’nın “Edebî Kıymetler ve Şahsiyetler” üst başlıklı yazı dizisi ise Niyâzî-i Mısrî’den söz ediyor. Tamamlanmamış gözüken bu yazı dizisi, Doğramacı’nın yazdığı diğer dergiler de gözden geçirilerek belki sürmüştür.
Bu dergide Feridun Kandemir’in de çok sayıda röportajı bulunuyor. Kandemir’in 2008’de Yağmur Yayınları arasında kitaplaştırılan Sordum Söylediler adlı röportaj toplamına –karşılaştırmadım ama– Edebiyat Âlemi’nde yayınlananların da dâhil edildiğini sanıyorum.
Bu arada Edebiyat Âlemi’nden bizi haberdar eden Alâattin Karaca’ya teşekkür borçluyum. Elbette elindeki eksiksiz koleksiyonu incelememize müsaade eden Ali Birinci Hocamıza da. Bu 34 sayılık ufacık ama dolu dolu dergiyi görmek ve incelemek bir mutluluk oldu.