Kullanıcı Girişi

Kullanıcı girişi yapabilmeniz için kullanıcı adı ve parolaya sahip olmanız gerekmektedir. Üye değilseniz sağdaki bölümden üyelik kaydı gerçekleştirebilirsiniz.

Şifrenizi unuttuysanız sağdaki Yeni Üyelik/Şifremi Unuttum bölümüne sadece email adresinizi giriniz.

Giriş

Giriş Formu

 

Yeni Üyelik/Şifremi Unuttum



..:: Kitapistanbul ::..
Kitap Kültürü Platformu

Kitap Yatağı Dergiler-2

Yusuf Turan Günaydın

“Safahat Şairini oğlundan dinleyiniz…”


Millet’i, süreli yayıncılığın bugün ulaştığı yere bakarak bir dergi olarak niteleyebiliriz. Oysa başlığının altında “Perşembe Günleri Çıkar Haftalık Siyasî Gazete” yazar. Tabloid boy denilen ve yakın bir zamana kadar çoğunlukla mahallî gazetelerin tercih ettiği bu ebatta yayınlanmış bir mevkuteye ‘gazete’ demek garip gelebilir yeni nesle. Günümüzde bu ebadı daha çok bazı haftalık dergiler tercih ediyor. Bu gibi sebeplerle biz de bu ‘gazete’den ‘dergi’ diye söz edelim.

1940’lı yılların ikinci yarısında yayınlanmaya başlayan Millet’in ‘sahibi ve yazı işlerini fiilen idare eden’ zât Cemal Kutay (1909-2006)’dır. Tarihçi olarak tanınan Kutay, bu dergiye tam anlamıyla mührünü vurmuş bir ‘idareci’dir. Koleksiyonları bütünüyle incelendiğinde içinde Kutay’ın yayınlanmış bir kısım eserlerini barındırdığı görülebilir. Fakat ilgi çekicidir ki, bu dergide kalmış ve kitaplaşmamış daha birçok çalışması vardır Kutay’ın.

Burada derginin bütününü inceleyerek kitap yatağı bir dergi olduğunu göstermeyeceğiz Millet’in. Fakat içinde yer alan bir hatırat tefrikasından müstakil olarak söz etmeye değer görüyoruz.

Mehmet Âkif’in oğlu Emin Âkif’i, Âkif’le ilgilenen hemen herkes ismen de olsa tanır. İşte Âkif’in mektuplarında sık sık müştekî olduğu ve özellikle Fuad Şemsi’ye yazdığı mektuplardan kendisini çok sıkıntıya soktuğunu anladığımız oğlu merhum Emin Âkif’in babasıyla ilgili hatıraları Millet gazetesinde tefrika edilmiştir. “Safahat Şairini Oğlundan Dinleyiniz…” üst başlıklı bu hatırat tefrikası 15 bölüm sürmüştür.

Emin Âkif, hatıralarına Millî Mücadele yıllarında İstanbul’dan Ankara’ya Trabzon mebusu Ali Şükrü Bey eşliğinde nasıl yola çıktıklarını anlatarak başlar. Hayatının Ankara safhası, Ali Şükrü’nün bir suikaste kurban giderek ortadan kayboluşu, Büyük Taarruz günleri ve Âkif’in Edirne günleri tefrikası yarım kalmış bu hatıratta ayrıntılı bir biçimde yer alır. Hatıratın yarım kaldığını 15. bölümün bitimindeki “Birinci Kısmın Sonu” şeklindeki ifadeden anlıyoruz. Ne yazık ki Millet’te bu tefrikanın ardı gelmemiştir. Kim bilir belki Cemal Kutay arşivinde bir yerlerde duruyordur.

Emin Âkif’in hatıralarının Âkif’in mektuplarında geçen birçok noktayı da aydınlığa kavuşturabileceğini ekleyelim. Dolayısıyla bu hatırat tefrikası Âkif’in hayatıyla ilgili birçok ayrıntıyı da okuyucunun önüne seriyor.

İmdi, on beş bölümlük bu ufak hatıratın, yine ufak bir kitaba dönüşüp dönüşmeyeceği üzerinde birazcık kafa yoralım. Kanaatimizce dönüşmelidir. Bu hâliyle varlığından birçok Âkif ilgilisinin bile haberdar olmadığı tefrika başka türlü okuyucuya nasıl ulaşabilir ki… Yalnız -vefatından sonra dağılmadıysa- Kutay Arşivi elden geçirilip yarım kalmış tefrikanın devamı bulunabilirse aliyyülâlâ olacaktır elbette. İşte üzerinde çalışmaya değer bir konu.

Böylece Millet’in yataklık ettiği kitaplardan biri olan bu tefrika gün ışığına çıkmış olacaktır. Ve tabii Âkif araştırmaları ivme kazanacaktır.

Toplam Tıklama: 402349 Aktif Ziyaretçi Sayısı: 8
Tüm Hakları Saklıdır. WebMaster:Osman Selvi